Yazın sıcağından bunalan kimse soğuk suya hayır diyemez. Ancak iş ve günlük hayatın yoğunluğundan dolayı birden fazla kişi su içmeyi unutabilir veya ihmal edebilir. Çay, kahve gibi içeceklerin susuzluğu giderdiği düşünülse de vücudun kaybettiği suyu yerine koyması büyük değer taşır.
ÖLÜMCÜL SONUÇLAR
Bazen bir bardak su içmenin yeterli olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak yeterli su tüketilmemesi uzun vadede kronik sağlık sorunlarına neden olur. Bu sorunların ölümcül sonuçları olabilir.
Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ı sudan oluşurken, tüm organ ve hücrelerin düzgün çalışması için suya ihtiyacı vardır. Ter, idrar ve hatta nefes yoluyla vücuttan atılan suyun yerine konması gerekir.
SU İÇMEYİ UNUTURSANIZ NE OLUR?
Hafif su tüketimi ilk etapta duyguları olumsuz etkiler. Konsantrasyon, el-göz motor koordinasyonu bozulabilir, kısa süreli hafıza kaybı oluşabilir. Beynin bilişsel işlevlerinde sorunlar ortaya çıkar.
Su kaybını önlemek için vücut alarm vermeye başlar ve hava yolları kısıtlanır. Su tüketimi azaldıkça astım ve alerjiler kötüleşebilir. Mikropların vücuttan atılması da yavaşlar. Çünkü mikropları atmanın en uygun yolu bol su içmektir.
GERİLİM YÜKSELİYOR, KRAMPLAR BAŞLIYOR
Kan hacmi ve basıncı da su tüketimi ile ilişkilidir. Yeterince su tüketilmezse kan basıncı stabilitesi düzelmez ve kan basıncı yükselir.
Ter kayıpları sıvı alımı ile telafi edilmediği takdirde vücudun soğuma stabilitesi bozulur. Bu, kaslara giden kan basıncında bir azalmaya yol açar. Gün içerisinde yaşadığınız kas krampları ve kasılmalarında susuzluğun etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Baş ağrısının nedenlerinden biri de yeterince su içmemektir. Gün içinde yaşanan baş ağrılarını hastalık ya da yorgunluğa bağlasak da en son ne zaman su içtiğinizi düşünmekte fayda var.
BÖBREKLERE BÜYÜK ZARARLARI VAR
Vücutta susuzluk arttıkça idrar akışı yavaşlayacağından idrar yolu enfeksiyonları basitçe yaşanır. Böbrek taşı oluşumu da hızlanır. Yetersiz su tüketimini yaşam biçimi haline getirdiyseniz uzun vadede böbrek yetmezliğine kadar uzanan bir sorunla karşı karşıya kalabilirsiniz.
CİLDİN DIŞINA ÇIKAN PARLAKLIK
Ciltteki nemin korunması ve hücrelere gerekli besin maddelerinin verilebilmesi için vücuttaki su seviyesinin yeterli düzeyde tutulması gerekir. Cildimizin yaklaşık yüzde 30’unun sudan oluştuğu düşünülürse, su kaybolunca cilt parlaklığını kaybeder. Cilt bozuklukları ve kırışıklıklar oluşmaya başlar.
MİDE VE ALTTA SORUNLAR YAŞIYOR
Vücudun ihtiyacı olan suyu tüketmezseniz bağırsaklarınız düzgün çalışmamaya başlar. Asidik bir mide gelişir ve mide ekşimesi daha yaygın hale gelir. Böylece mide ülserlerine davetiye çıkarır.
Uzmanlara göre günde vücut ağırlığının 1/36’sı kadar su tüketmek gerekiyor. Yani kilo arttıkça içilmesi gereken su miktarı da artıyor. Örneğin 70 kiloluk bir kişinin içmesi gereken su miktarı 2,31 litre iken 90 kiloluk bir kişi için bu ölçü 2,97 litre seviyelerine kadar çıkabilmektedir.
