Alaattin Aktaş: Yüzde 60’ı unutun, en iyi ihtimalle yüzde 70-75’i
Ekonomi uzmanları TÜİK’in ağustos ayı enflasyon rakamlarını gerçekçi olarak değerlendirirken, bu artışta en büyük payın ulaştırma sektörünün olduğunu belirtiyor. Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, akaryakıt fiyatlarındaki artışların domino etkisiyle tüm sektörlerde fiyat artışlarına neden olduğunu belirterek, döviz kurunda genel bir durgunluk olduğunu ancak bunun önümüzdeki aylarda hızlı artışlar şeklinde ilerleyebileceğini belirtti. Yıllık enflasyonun yüzde 70’lere ulaşabileceğini öngören Aktaş, ekim ayında enflasyon hesaplamalarına doğalgazın da ekleneceğini hatırlattı. “Eylül ve özellikle ekim ayları okulların açılması, bu çerçevede yapılacak harcamalar, kış hazırlıkları gibi nedenlerle fiyatların genel olarak yüksek arttığı aylardır.” diye yazdı.
Aktaş’tan “Enflasyona bakın, enflasyon!” Yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Bu konuda çeşitli söylentiler var. Bunlardan en makul olanı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve gelir gelmez ‘En doğru oranları görmek istiyorum’ şeklindeki yaklaşımıdır. Bu hafife alınması gereken bir duygu değil.
Yoksa geçtiğimiz aylarda genel olarak ‘indirimli’ olarak açıklanan TÜFE’deki bu indirim uygulamasının artık sona erdiğini mi düşünüyorsunuz?
Akaryakıtta artışlar var, yakıtta artışlar var!
Ana departmanlar itibarıyla bakıldığında ise yüzde 9,09’u aşan artış sadece ulaştırma ve konut malları grubunda görülüyor. Yani diğer tüm dalların ortalamayı aşağı çeken tarafta etkisi oldu ve bu iki dal da ortalamayı yukarıya çekti.
Aylık en yüksek artış ağustos ayında yüzde 16,61 ile ulaştırma kümesinde yaşandı. Bu kümedeki artışın bu kadar yüksek olmasının nedeni çok açık; akaryakıt fiyatlarındaki artışlar.
Ağustos ayında aylık ortalamada akaryakıt fiyatlarına yüzde 22, motorin fiyatlarına yüzde 27, otogaz fiyatlarına ise yüzde 32 oranında zam geldi. Hatta bu artışların TÜFE’ye doğrudan yansıması da 1,2-1,3 puan civarında. Gerçek yansıma şüphesiz dolaylıdır.
Akaryakıt fiyatlarındaki artışlar nedeniyle şehir içi ve şehirlerarası ulaşım fiyatlarında da büyük artışlar yaşandı. Yük taşımacılığındaki artışların etkilerini tüm mal ve hizmetlerde görüyoruz, bu yansımayı önümüzdeki aylarda da hissedeceğiz.
2023 SONU İTİBARİYLE YÜZDE 70-75 ORTA OLABİLİR
TÜİK’in dün açıkladığı bilgiye göre sekiz aylık artış yüzde 43,06, yıllık artış ise yüzde 58,94 oldu.
Bu durumda son dört aydaki artışın geçen yılki artışın altında olması gerekiyor ki ağustos sonunda yüzde 58,94 olan oranın yıl sonunda yüzde 58’e inmesi mümkün. Bu mümkün mü?
Üstelik Merkez Bankası’nın yıl sonu tahmini artık yüzde 58 değil. Bu iddia kağıt üzerinde değişmedi ancak Para Politikası Kurulu’nun son toplantı açıklamasında enflasyonun varsayımın üst sınırına yakın seyredeceği vurgulanmıştı. Enflasyon varsayımının üst sınırı yüzde 62’dir. Bu nedenle Merkez Bankası zaten örtülü olarak varsayımını yüzde 62’ye yükseltmişti. Ama bu oran da aşılacak!
Son dört ayın toplamındaki artışı yüzde 13’te tutmak mümkün olursa yıllık gerçekleşme yüzde 62 olacak.
Peki fiyatların en az arttığı, hatta bazı yıllarda düştüğü Temmuz ve Ağustos aylarında son iki ayın toplamındaki yüzde 19,44’lük fiyat artışından sonra ve üstüne döviz kurunun artması nasıl mümkün olabilir? Fazla artmaz, 4 ayda toplam yüzde 13’e mi çıkacak? inecek misin?
Üstelik bu son dört aylık dönemde genel olarak fiyatların en fazla arttığı ay Ekim ayı oldu.
Son aylarda enflasyonu artıracak bir diğer unsur ise doğalgaz fiyatlarının hesaplanmasıdır. TÜİK, 29 Mayıs’ta konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Doğal gazın TÜFE kalem sepetindeki ağırlığı göz önüne alındığında, Mayıs ayında genel endekste güçlü bir aşağı yönlü etki yaratması bekleniyor ancak bu etki güçlü olacak” dedi. Özellikle yıl sonuna doğru doğalgaz tüketim miktarındaki artışa paralel olarak yukarı yönlü bir seyir izliyoruz.” görüşünü bildirdi.
SON DÖNEMİN RİSKLERİ
Enflasyonun en büyük nedenlerinden biri olan döviz kuru artışı Ağustos ayında görece yavaşladı. Dolar geçen ay ortalama yüzde 2 arttı. Ancak temmuz ayındaki yüzde 15’lik artışın etkileri doğal olarak devam etti ve bu etkiler ağustos ayına da yansıdı.
Önümüzdeki dönemin en büyük risklerinden biri döviz kurlarındaki olası artış. Bakın, döviz kuru çok fazla yükselmese de, önceki aylardaki artışların etkisiyle ağustos ayı enflasyonunda yüzde 9’luk bir artış yaşandı. Peki ya döviz kuru artsaydı!
Ya da şöyle söyleyelim: Peki ya bu aylarda döviz kuru yeniden yükselmeye başlarsa!
Eylül ve özellikle ekim ayları genellikle okulların açılması, bu çerçevede yapılacak harcamalar, kış hazırlıkları gibi nedenlerden dolayı fiyatların önemli ölçüde arttığı aylardır.
Ekim sonu itibarıyla doğalgaz fiyatında yukarıda bahsettiğim etki devreye girecek.
Bütün bunları topladığımızda bırakın yüzde 58’i, yüzde 62’sini bile unutmamız gerekiyor.
Başta döviz kuru olmak üzere birçok bilinmeyen var. Ancak bir tahminde bulunmak gerekirse yıl sonuna kadar en iyi ihtimalle yüzde 70-75 arasında bir oran beklerdim.” (HABER MERKEZİ)